Araç Piyasası

Katılım
14 Eyl 2020
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Konum
Aydın
Aracınız
Civic FD6 2007
Cümleten selamünaleyküm araç piyasaları ile ilgili düşünceleriniz nedir?Piyasada düşüş olur?
 

kayhanbozkus

0
Yönetici
Katılım
11 Mar 2015
Mesajlar
2,340
Tepki puanı
1,103
Yaş
36
Konum
Ankara
Merhaba öncelikle kendinizi TANIŞMA basligi altinda kisaca tanitmaniz gerekmektedir. Ayrica sormus oldugunuz konu ile alakali bir cok konu basligi mevcuttur. Biraz arastirirsaniz bulabilirsiniz. Keyifli forumlar ...
Cümleten selamünaleyküm araç piyasaları ile ilgili düşünceleriniz nedir?Piyasada düşüş olur?
 
Katılım
26 Mar 2018
Mesajlar
973
Tepki puanı
2,153
Yaş
40
Konum
Kocaeli / Gebze
Aracınız
Civic FK7 HB 2017
Piyasa umrumda değil, bir otomobile en az 10 sene biniyorum o yüzden şu anki kullandığım otomobilim henüz sadece ikinci aracım, otomobil binmek için kullanmak için keyfini sürmek için gazlamak için satın alınır, gayrimenkul değildir, yatırım aracı hiç değildir, otomobil içinde bulunduğumuz dünya düzeni ve trafik koşulları dahilinde bir sarf malzemesidir feda edilebilecek bir araç gereçtir.

Kısa aralıklar ile sık sık otomobil yenilemek ülkeye ithalat yükü getirip bütçe açığı yaratmaktan, kredi borcuna girmekten, bayilerle tartışıp stres yapmaktan, hükümetin vergi politikasında sıkı önlemler almasına sebep olmaktan başka pek bir işe yaramıyor.

Teknik açıdan bakarsak, bir otomobili ne kadar uzun süre kullanırsanız o kadar iyi alışıyor o kadar iyi anlaşmaya başlıyorsunuz ve bu emniyet huzur ve performanslı sürüşler yapmanızı sağlıyor.

İkinci el ucuz, yada sıfır ve pahalı olması farketmez, gerekli bakımları ve onarımları yapıldığı sürece hiçbir otomobil eskimez ve sizi yarı yolda bırakmaz. Hiçbir otomobilin satış fiyatı ömür boyu bakım ve onarım masrafından pahalı olamaz.

İsterdim ki, otomobil israfı azalsın bakım onarım ve satış sonrası hizmetler ülkede daha çok önem kazansın. Böylece otomobil tüketicisi kullandığı araç gerçek tüketim ömrünü doldurduğu zaman yani minimum 7-8 yıl gibi sürelerde otomobilini yenilesin ve otomobil fiyatları böylece azalsın ikinci elin yüzüne bakılmasın ama sıfırı da çok ucuzlasın. Satılmayan şey ucuzlar çünki vergisi de kendisi de ucuzlar, daha az çevre kirliliği daha az para israfı gibi faydaları vardır. Daha güzel bir dünya için

Avrupa ve Amerika da durum aynen bu şekildedir, sıfır araba 20-30000 para birimine satılır ancak bir ön aks yada bir motor takozu 600-700 veya 1500 birimdir, fakat motor yağı ve filtreler 80-100 birim paradır yani 7-8 sene binilen araba 1000-3000 birim paraya hurdaya satılığa vs. gider yenisi 30000 e gelir bakımı uygun fiyatadır, ama ağır bakımı fahiş fiyata yapılır.

Bizde sıfır arabaya 200-300000 birim para verilir sonrasında eskiyen bir motor takozu ise 800-1500 birimdir bir yağ bakımı ise 1500-2000 birim paradır, aradaki farka bakın. Çünki bizdeki şu mantık yanlıştır: arabayı alayım 2-3 sene binip masraf açmaya başlarken satayım hem değeri düşmesin para cepte kalsın zaten zor kazanıyoruz parayı mantığı sürdüğü sürece en basit bir A segmenti ufacık bir otomobil bile 150000 liraya yani birim paraya satılır.

Otomobil tüketicisi komple bir bütün halinde birlik olup bugün otomobil ana sanayisine karşı yani satıcılara karşı yaklaşımında: ne olursun lütfen bana bir araba sat, birde ucuza ver arabayı... diye yalvarmaktansa, almıyorum kardeşim araba maraba ne halin varsa gör, daha iyisini daha ucuzunu yap ayrıca devlete de "vergisini düşür" deyip, "belki canım isterse alırım bu arabayı" tarzı yaklaşırsa sıfır araba almak için bayilerin önünde birbirimizi ezip öldürmeyiz, kapımıza getirirler o araçları. Ne olur satın al diye. Almıyorum kardeşim benim aracım daha 5 yaşında ? ne arabası? diyeceksiniz, nefsiniz müsaade ederse. Zenginin zengin olma metodlarından biridir bu.

bilmem anlatabiliyormuyum.

Ancak şu şartlarda bu iş çok zor. İlk önce milletçe nefsimize hakim olmamız gerekiyor. bizde şu an 200000 liraya satılan bir otomobil ertesi gün 30000 lira deseler ya 8-10 tane birden almaya kalkarız yada bayideki araçların hepsini birden ucuz diye satın alıp ertesi gün 150000 liraya satışa koymaya kalkarız,

Gerektiği kadar harcamak, israf etmemek, insani ihtiyaçlarımızı normal şekilde gidermek işin doğrusu iken neden böyle olur?

fikriniz varmı?
 

Ahmet_Es7

Sayfa Yönetim
Yönetici
Katılım
27 Ara 2015
Mesajlar
8,937
Çözümler
9
Tepki puanı
8,936
Konum
Konya
Ad Soyad
Ahmet Ö
Aracınız
Civic ES7 2001
Piyasa umrumda değil, bir otomobile en az 10 sene biniyorum o yüzden şu anki kullandığım otomobilim henüz sadece ikinci aracım, otomobil binmek için kullanmak için keyfini sürmek için gazlamak için satın alınır, gayrimenkul değildir, yatırım aracı hiç değildir, otomobil içinde bulunduğumuz dünya düzeni ve trafik koşulları dahilinde bir sarf malzemesidir feda edilebilecek bir araç gereçtir.

Kısa aralıklar ile sık sık otomobil yenilemek ülkeye ithalat yükü getirip bütçe açığı yaratmaktan, kredi borcuna girmekten, bayilerle tartışıp stres yapmaktan, hükümetin vergi politikasında sıkı önlemler almasına sebep olmaktan başka pek bir işe yaramıyor.

Teknik açıdan bakarsak, bir otomobili ne kadar uzun süre kullanırsanız o kadar iyi alışıyor o kadar iyi anlaşmaya başlıyorsunuz ve bu emniyet huzur ve performanslı sürüşler yapmanızı sağlıyor.

İkinci el ucuz, yada sıfır ve pahalı olması farketmez, gerekli bakımları ve onarımları yapıldığı sürece hiçbir otomobil eskimez ve sizi yarı yolda bırakmaz. Hiçbir otomobilin satış fiyatı ömür boyu bakım ve onarım masrafından pahalı olamaz.

İsterdim ki, otomobil israfı azalsın bakım onarım ve satış sonrası hizmetler ülkede daha çok önem kazansın. Böylece otomobil tüketicisi kullandığı araç gerçek tüketim ömrünü doldurduğu zaman yani minimum 7-8 yıl gibi sürelerde otomobilini yenilesin ve otomobil fiyatları böylece azalsın ikinci elin yüzüne bakılmasın ama sıfırı da çok ucuzlasın. Satılmayan şey ucuzlar çünki vergisi de kendisi de ucuzlar, daha az çevre kirliliği daha az para israfı gibi faydaları vardır. Daha güzel bir dünya için

Avrupa ve Amerika da durum aynen bu şekildedir, sıfır araba 20-30000 para birimine satılır ancak bir ön aks yada bir motor takozu 600-700 veya 1500 birimdir, fakat motor yağı ve filtreler 80-100 birim paradır yani 7-8 sene binilen araba 1000-3000 birim paraya hurdaya satılığa vs. gider yenisi 30000 e gelir bakımı uygun fiyatadır, ama ağır bakımı fahiş fiyata yapılır.

Bizde sıfır arabaya 200-300000 birim para verilir sonrasında eskiyen bir motor takozu ise 800-1500 birimdir bir yağ bakımı ise 1500-2000 birim paradır, aradaki farka bakın. Çünki bizdeki şu mantık yanlıştır: arabayı alayım 2-3 sene binip masraf açmaya başlarken satayım hem değeri düşmesin para cepte kalsın zaten zor kazanıyoruz parayı mantığı sürdüğü sürece en basit bir A segmenti ufacık bir otomobil bile 150000 liraya yani birim paraya satılır.

Otomobil tüketicisi komple bir bütün halinde birlik olup bugün otomobil ana sanayisine karşı yani satıcılara karşı yaklaşımında: ne olursun lütfen bana bir araba sat, birde ucuza ver arabayı... diye yalvarmaktansa, almıyorum kardeşim araba maraba ne halin varsa gör, daha iyisini daha ucuzunu yap ayrıca devlete de "vergisini düşür" deyip, "belki canım isterse alırım bu arabayı" tarzı yaklaşırsa sıfır araba almak için bayilerin önünde birbirimizi ezip öldürmeyiz, kapımıza getirirler o araçları. Ne olur satın al diye. Almıyorum kardeşim benim aracım daha 5 yaşında ? ne arabası? diyeceksiniz, nefsiniz müsaade ederse. Zenginin zengin olma metodlarından biridir bu.

bilmem anlatabiliyormuyum.

Ancak şu şartlarda bu iş çok zor. İlk önce milletçe nefsimize hakim olmamız gerekiyor. bizde şu an 200000 liraya satılan bir otomobil ertesi gün 30000 lira deseler ya 8-10 tane birden almaya kalkarız yada bayideki araçların hepsini birden ucuz diye satın alıp ertesi gün 150000 liraya satışa koymaya kalkarız,

Gerektiği kadar harcamak, israf etmemek, insani ihtiyaçlarımızı normal şekilde gidermek işin doğrusu iken neden böyle olur?

fikriniz varmı?
> Evet hocam size katılıyorum. Bayiler bu yüzden zorunlu aksesuar diye bir kavram çıkardılar. Genel olarak baktığımda dünyaya bir daha mı geleceğiz mantığı var. Temelde ise bunları görüyorum:
> İktisat, kanaat, şükür, rıza, memnuniyet > Bereket
> İsraf, hırs, şükürsüzlük, hürmetsizlik > Mahrumiyet

Faaliyet ayn-ı lezzettir...
 
Katılım
26 Mar 2018
Mesajlar
973
Tepki puanı
2,153
Yaş
40
Konum
Kocaeli / Gebze
Aracınız
Civic FK7 HB 2017
> Evet hocam size katılıyorum. Bayiler bu yüzden zorunlu aksesuar diye bir kavram çıkardılar. Genel olarak baktığımda dünyaya bir daha mı geleceğiz mantığı var. Temelde ise bunları görüyorum:
> İktisat, kanaat, şükür, rıza, memnuniyet > Bereket
> İsraf, hırs, şükürsüzlük, hürmetsizlik > Mahrumiyet

Faaliyet ayn-ı lezzettir...
zorunlu aksesuar muamelesi gibi şeyler yine bile bu piyasanın geldiği vaziyeti eleştirmeye çok hafif kalacak dereceden şeyler, esas ağır olan bizim satın aldığımız ve üreticisi olmadığımız için yurt dışından ithal edilen otomobilin Türkiye bütçesinden yurt dışına yüklü miktarda para çıkmasına sebep olması, Türk lirasının bu yüzden döviz karşısında erimesi, hükümetin buna mani olmak için sürekli vergi bindirmesi yapması, düzenlemeye gitmesi vs.

Bu olay bizi ülkecek geriye, kalitesize, dandik ürünler ile yaşam sürdürmemize doğru götürüyor, neden derseniz? üreticiler bizdeki vergilendirme mantığını gördüğü için satılmaz diye vergilendirme usülümüz sebebiyle satış fiyatı ufak detaylar yüzünden gereğinden pahalıya kaçacak olan ve bu yüzden tercih edilmeyecek özellikteki modellerini ülkemizde satışa sunmuyor, artık Türkiye de sıfır olarak satılan 2 litre araç nerdeyse hiç yok, pek nadir modeller var Subaru Forester vs., çok nadirler, hybrid te çok nadir var, çünki üreticiden fabrika çıkışı alış fiyatı vergisiz bedeline göre vergilendirme usülünce satış fiyatı Türkiye de yüksek olacağı için birçok iyi otomobil artık yok

yani gavur bize diyor ki, "kendiniz otomobil üretmiyorsunuz habire otomobil alalım alalım peşindesiniz, biz size otomobil satıp iyi para kazanıyoruz ama birde size araba satalım diye uğraşırken sizin vergi kanununuzla uğraşıp size diğer ülkelere verdiğimizden daha dandik otomobiller satmak zorunda kalıyoruz... şeklinde birşeyler diyor, mesela yurtdışında yüzbinlercesi olan 1.8 Civic FD6 kaç tane var? çevrede, bizdeki motorlar hep ufak hacimli, çünki çok var, çevreyi de kirletemezsiniz, bütçeyi de delemezsiniz şeklinde bir yaptırımı illa ki oluyor.

bir dünya para verin 1.0 litre motorlu araçlara oh olsun size derler, Amerikalı bunları 17 yaşındaki çocuğuna alıyormu acaba?

dediğiniz gibi bizde bu araçları bize olması gerekenden pahalıya satıp birde üzerine seramik kaplama zorunluluğu vs. yapıyorlar, almazsak eskisi kapıda bayatlarsa binemeyiz çünki. ölürüz almazsak o arabayı.

Yıllar önce Televizyon yaygınlaştığı yıllarda avrupalı TV üreticileri Türkiye ye ilk önce siyah beyaz TV leri gönderdi, alın bunları seyredin nasıl olsa siz TV üretmiyorsunuz ne bileceksiniz diye, sonra renkli TV leri bize ihraç ettiler, bize siyah beyaz TV ler ihraç edilirken kendileri renkli TV kullanıyordu zaten, hemde çatır çatır renkli izliyorlardı. Burada netice iyi sonuçlandı, Türkiye de TV üretilmeye başlandı ve ikinci elde TV de kanal değiştirme düğmesi kapağına boya var, kazalı bu, yok efendim yere düşmüş ekranı değişmiş, aynı odada yanında sigara içilmiş vs. muhabbetlerine kalmadı, eskiyen TV yi eskiciye verdik yerlisini ürettik bozulmadan yenisini almadık bitti gitti, ama otomobilde bu iş zor gözüküyor.

Almanya da ikamet eden yurttaşlar var bazen anlatıyorlar Almanya da bayide onlarca i30N modeli yatıyor diyor kimse de gidip almıyor diyor, bizde olsa yıkarlar orayı o arabalardan bir tane bırakmazlar ertesi gün de gidip Sahibinden com a koyarlar, taş atmadı kolu ağrımadı, otomobili aldı satamazsa binecek satarsa üzerine koyduğu kar farkı ile bayiden pahalıya satıp para kazanacak, ama sormak lazım ne ürettin? ne emek harcadın bu iş için? ülke adına ne katkı sağladın? alıp sattığın şey yerli malı da değil?

birde yaşam şartlarımızı ve psikolojimizi kötü etkilemesi durumu var, bazı otomobil tüketicileri otomobil satın alırken kendine değil de iki üç yıl sonra aracını ikinci el olarak satabileceği kişiler için satın alıyorlar:), yani araba alırken 200-300000 lira para veriyor ve kendi zevklerine saygısı yok kendine güveni yok, otomatik vitesi tutulmaz manuel vites alayım diyen var veya tam tersi, rengi ne renk olsa daha çok alıcıya hitap eder gibi şeyler geçiriyor kafasından ama demiyor ki eşim yada çocuğum şu rengi severdi onu alayım, yada demiyor ki otomatik vites alayım trafikte rahat ederim yada manuel alayım vites değiştirmesi keyiflidir hep birilerine soruyor araştırıyor.
Bu iş bir yerden sonra bir paradoks a bağlanıyor ve en sonunda sovyetler birliği gibi herkes aynı otomobile binmeye başlayacak diye korkuyorum. herkese verelim bir moskovich aynı renk, dolaşsın trafikte o zaman:) ikinci el tercihte sıfır sıkıntı ve daha az kafa yoracak detay olur.

zaten üretici bunların hepsini daha otomobili üretmeden araştırıyor, tüketici için en ideal seçenekleri rengini motor gücünü yakıt cinsini otomobili üretmeden evvel seçiyor, pazar payını hesaplıyor, hitap edeceği kullanıcı kesimini hesap ediyor, buna da güvenilmiyorsa birçok seçenek ve imkan sunuyor. Bugün Ferrari ye bile LPG takıyorlar, Ferrari de lpg ye pek çoğumuz eleştiri yapacak olsa da böyle bir özgürlük var, ama bakıyoruz benzinli ve ufak bir otomobile binenlere bazı ortamlarda müsrif yaftası yapıştırılıyor ama ikinci el satın almaya gelince aynı kişiler lpg takılmamış olsun biz taktıralım lpg takılmamış arabanın motoru iyidir ikinci el benzinli alalım biz lpg takarız laflarını söylüyor hani müsrif ti benzinli binen?

tabi bu eleştirilerim ağır olduysa herkesten özür dilerim, kendimize uzaktan bir bakmamız ve bazı şeyleri tekrar düşünmemiz adına bunları irdelemek istedim sadece.
 
Geri
Üst