İngiltere ve Türkiye üretimi

Katılım
27 May 2019
Mesajlar
28
Tepki puanı
35
Konum
geçerli bir lokasyon
Aracınız
Civic FK7 HB 2018
Markaya ait kalite standardı dediğimiz değerlerin her bir malzeme için alt ve üst sınırları varsa, ekonomisi zayıf ve üretim potansiyeli düşük olan ülkelerden tedarik edilen malzeme kalitelerinin marka standardında kalmak koşuluyla kalite standardının alt sınırında olması bence de beklenen bir tablo... Ancak bu değerler her mal için alt sınırda bile kalıyorsa standarda uyulmuş demektir. ☺??

Üretici markanın(Honda v.b.) belirlediği standardın alt ve üst sınırları arasındaki farkın tüketici tarafından farkedilebiliyor olması üreticinin imajını etkileyecek başka bir husus olarak değerlendirilebilir... Ancak benim Civic’te böyle bir gözlemim olmadığı gibi bu şekilde algılanmasına neden olan başka kaynaklar olduğunu düşünüyorum...;

Kalite kontrol departmanı her malzeme için üretim adedinin tamamının kontrol edilmesi prensibiyle çalışmaz. Bu ekonomik olarak pek uygulanabilir bir şey değildir genelde. Bu tür malzemelerde hatalı ürünle karşılaşma ihtimali de tahmin edileceği üzere mevcuttur. Velhasıl bu hatalı ürünler otomobile de takılmış olabilir...
Kia, BMW, Toyota ve daha bir çok dev markada otomobillerin servislere çağrılma haberlerini zaman zaman görüyoruz...

İngiltere’deki iç tedarikçinin uhdesinde üretilen bir somun veya bir plastik malzeme yada herhangi bir ürün Türkiye’deki iç tedarikçinin ürettiği yada temin ettiğinden daha kaliteli de kalitesiz de olabilir... Kaliteli olma ihtimali daha yüksek olsa da aksi de mümkündür çünkü İngiltere’de üretilen her FK7 aynı ülkeye gönderilmiyor.

İngiltere’deki banttan İngiltere’ye ve Türkiye’ye satılmak üzere çıkan FK7’lerin kalitelerinde fark var denirse katılabilirim. ?? Ancak bu bile kesin değildir. Çünkü seri üretimlerde çeşitlilik istenen bir şey değildir. Üretim hızını ve hata ihtimalini olumsuz etkileyerek üretimin verimini düşürme potansiyeli taşır. Bu sebepten iç tedarikçinin ürettiği ufak tefek parçalardan kar edelim derken detay kaynaklı iş gücü artışını ve malzeme kontrolünde oluşması muhtemel karışıklıkları v.b. riskleri tercih etmek istemeyebilir otomobil üreticileri. Fayda/maliyet analizinin neticesine göre seçim yapılır. Atılan taşın ürkütülen kurbağaya değmesi gerekir.

Bilindiği üzere maliyet düşürmek ve üretimi sadeleştirmek amacıyla ortak üretim platformları oluşturuluyor. VW’nin MQB platformu kurup aynı şaseden hem Audi A3’ü hem Seat Leon’u üretmesini de örnek olarak gösterebiliriz. Bu tür ortak platformlarda farklı sınıftaki otomobiller bile üretiliyor... ??

Fark varsa da yoksa da aldık gitti sedanı gari☺
Merhabalar,

Yazdıklarınıza otomotiv kalitecisi olarak katılıyorum ancak maalesef hesap kitaplar, varsayımlar, öngörüler sahaya indiğinizde değişiyor. Her zaman olduğu gibi evdeki hesap gerçekleşenle uyuşmuyor. Elbet ki otomobil üreticileri çoğu sektör gibi aynı kalitede ürünü kullanıcıyla buluşturmaya odaklı sistemlerini kuruyorlar ancak bu sayılamayacak kadar çok dinamik sebebiyle çoğu zaman ütopik bir hedef olarak kalıyor. Durum böyle olunca da sopası büyük olan en çok paya, en kaliteli ürünlere sahip oluyor.

Ayrıca İngiltere'de üretilen bir aracın Türkiye'ye gönderileni ile Kuzey Amerikaya gönderileni arasında yine onlarca sebepten ötürü bilinçli ve de bilinçsiz kalitesel farklar olabiliyor. Zaten Japonların özellikle USAe karşı ne kadar hassas yaklaştıklarını biliyorsunuzdur. Birleşik devletlerin pazarında görmek istemediği bir özellik, talebinde bulunduğu bir geliştirme vesaire gibi hususlar gerek bu ülkenin regülasyonları gerek de bileğinin Japonlara (ve tüm dünyaya) karşı güçlü olmasından ötürü en kısa sürede çözüme kavuşturuluyor.

Yarın bir gün VW emisyon konusuyla (skandal??) alakalı USA otoparklarında bekletilen araçlar ülkemize ticari taksi ya da şahsi kullanım için gönderilmeye başlarsa VW kullanıcısı tecrübeli kimselerin incelemelerini merak ediyorum. O zaman belki daha somut bir şekilde Alman markası bile olsa farklı pazarlara gönderilen araçlardaki kalite farklarını gözlemleme şansımız olabilir. Elbet ki USA regülasyonlarla kendini ve vatandaşlarını bizim uygulamalarımızdan daha yüksek seviyelerde korumaya alıyor ancak SAE ve ASTMnin belirttikleri kurallar haricinde de farklar yakalanabileceğine şüphem yok.

Sedanı almanızda bence hiçbir problem yok. Yerli üretim özellikle bilinç sahibi insanların hassas yaklaşması gereken bir husus. Doğrusunu yaptığınızı düşünüyorum.
 
Katılım
19 Haz 2015
Mesajlar
633
Çözümler
2
Tepki puanı
870
Konum
Kırşehir
Aracınız
Civic FD6 2010
Eski aracım VW polo comfortline (2000model) idi. Tesadüfen avrupadaki aynı model aracın videosunu gördüm için de otomarik A/C vardı. Bendeki manueld,. Kendi aracıma o gözle bakınca eklenmemiş özellikler için yerlerin boş bırakıldığını farkettim. Düğme yeri var ama düğme yok gibi.. Bu örnek Türkiye pazarı için üretilen bir araç. Yani aynı üretim hattında aynı model için bile donanım dolayısı ile kalite farklı oluşturabiliyorlar. Bu neden ile avrupa imalatı olan ve avrupa için üretilen araçların daha kaliteli olduğunu düşünüyorum.
Benzer örneği gurbetçilerimizin Türkiyeye gelirken kullandıkları araçlar , aynı marka model olsa bile Türkiye pazarındakilerde farklı olduklarını hissettiriyorlar.

Dedemin avrupadan ithal Ford tanusu vardı daha sonra galiba Sabancı üretimini Türkiyeye almıştı sanırım, akabinde araçlar piyasadan silindi gitti.

Ucuz olması demek kaliteden ödün verme ihtimali var demek. ( hemde büyük olasılıkla). Buralara fabrikarların açılması da avrupaya göre ucuz işçilik kaynaklı. Buna ek olarak çok yüksek oranda bu araçlardan vergi alıp üreticiyi de daha ucuza mal etmeye zorlayan bir sistemde olunca " kesin fark vardır" diye düşünüyorum. Avrupa daha kaliteli.

Yerli araba projesi var malum, piyasaya çıktığında emsalleri ile aynı fiyatta olacak öngörülüyoru. Bu durumda kaç kişi bu araçlardan almak isteyecek. Neden almak istenmeyecek ya da tereddüt edilecek, çünkü yerli üretimin kalitesine olan şüphemizden dolayı. Bu şüphede yıllar içersindeki tecrübelerimiz ile içimize işlendi. Sırf bu nedenle nice yerli imalat olup yabancı marka kullanan firmalar var.

Şansım olsa markanın ait olduğu yurt dışı imalatı tercih ederim.
 
Katılım
27 May 2019
Mesajlar
28
Tepki puanı
35
Konum
geçerli bir lokasyon
Aracınız
Civic FK7 HB 2018
Eski aracım VW polo comfortline (2000model) idi. Tesadüfen avrupadaki aynı model aracın videosunu gördüm için de otomarik A/C vardı. Bendeki manueld,. Kendi aracıma o gözle bakınca eklenmemiş özellikler için yerlerin boş bırakıldığını farkettim. Düğme yeri var ama düğme yok gibi.. Bu örnek Türkiye pazarı için üretilen bir araç. Yani aynı üretim hattında aynı model için bile donanım dolayısı ile kalite farklı oluşturabiliyorlar. Bu neden ile avrupa imalatı olan ve avrupa için üretilen araçların daha kaliteli olduğunu düşünüyorum.
Benzer örneği gurbetçilerimizin Türkiyeye gelirken kullandıkları araçlar , aynı marka model olsa bile Türkiye pazarındakilerde farklı olduklarını hissettiriyorlar.

Dedemin avrupadan ithal Ford tanusu vardı daha sonra galiba Sabancı üretimini Türkiyeye almıştı sanırım, akabinde araçlar piyasadan silindi gitti.

Ucuz olması demek kaliteden ödün verme ihtimali var demek. ( hemde büyük olasılıkla). Buralara fabrikarların açılması da avrupaya göre ucuz işçilik kaynaklı. Buna ek olarak çok yüksek oranda bu araçlardan vergi alıp üreticiyi de daha ucuza mal etmeye zorlayan bir sistemde olunca " kesin fark vardır" diye düşünüyorum. Avrupa daha kaliteli.

Yerli araba projesi var malum, piyasaya çıktığında emsalleri ile aynı fiyatta olacak öngörülüyoru. Bu durumda kaç kişi bu araçlardan almak isteyecek. Neden almak istenmeyecek ya da tereddüt edilecek, çünkü yerli üretimin kalitesine olan şüphemizden dolayı. Bu şüphede yıllar içersindeki tecrübelerimiz ile içimize işlendi. Sırf bu nedenle nice yerli imalat olup yabancı marka kullanan firmalar var.

Şansım olsa markanın ait olduğu yurt dışı imalatı tercih ederim.
Yerli araba projemiz yeni VW fabrikası bence artık. ?
Önceden taksiler, kamu araçları vesaire şeklinde yerli araca çevrilir diye öngörülüyordu ancak şu durumda bunların hepsi VW olacak gibi bir hava var piyasada. Tabii bu yıllar geçip gözümüzle görmeden spekülasyondan öte geçemeyecek ancak her şey mümkün.

Evet benim aracımda da Avrupa ülkelerinde birkaç senedir aynı/benzer paketlerde sunulan yolda tutuş gibi bir takım kabiliyetler kasa olarak (buton, muhtemelen ecuda pasif de olsa yazılım ve sensörler için şaside muhafaza edilen alanlar) mevcut ancak aracın böyle bir fonksiyonu yok. Belki yolların bu gibi fonksiyonlara müsaitliği konusunda endişeleri vardı ya da Honda Türkiye bu tip konularda gereken baskıları merkeze sağlayamadı~uygunluğunu kanıtlayamadı, bilemiyorum.
 
Katılım
23 Şub 2018
Mesajlar
220
Tepki puanı
84
Konum
Ankara
Aracınız
Youtube da türkiyee ingiltere fabrikasına ait videolar var, eğer izlerseniz bizim fabrikanın diğerlerine göre çok daha eski ve çoğu işin elle yapıldığını görebilirsiniz. Avrupa fabrikasında kaynak isleri robotlar tarafından yapılırken burada cogu el ile yapiliyor. Ikisinin aynı kalitede olmasını bekleyemezsiniz.
Zaten hondanin tr fabrikasını kapatmasinin bir sebebi de eski ve altyapısı yetersiz olması
 
Katılım
27 May 2019
Mesajlar
28
Tepki puanı
35
Konum
geçerli bir lokasyon
Aracınız
Civic FK7 HB 2018
Youtube da türkiyee ingiltere fabrikasına ait videolar var, eğer izlerseniz bizim fabrikanın diğerlerine göre çok daha eski ve çoğu işin elle yapıldığını görebilirsiniz. Avrupa fabrikasında kaynak isleri robotlar tarafından yapılırken burada cogu el ile yapiliyor. Ikisinin aynı kalitede olmasını bekleyemezsiniz.
Zaten hondanin tr fabrikasını kapatmasinin bir sebebi de eski ve altyapısı yetersiz olması
Evet ama işletme maliyetindeki azalmadan ötürü fiyat rekabetinde daha iddialı adımlar bekleyebilirdik Honda Türkiye'de üretilen araçlardan. Gerçi artık bunları Honda Türkiye fabrikası için konuşmanın pek manası yok.
Toyota yıllar önce sırf maliyet odaklı Yaris üretebilmek için robotlardan arındırılmış ufak bir fabrika kurmuştu Japonya'da. Maksatları robot işletme/bakım maliyetlerinden, bu üretim prensibi dolayısıyla gereken büyük alanlardan ve bunun gibi diğer hususlardan sıyrılarak aracın üretim maliyetini düşük tutup daha fazla insana hitap edebilmekti. Sonuçlarını sorarsanız bilmiyorum, araştırmadım ancak kapatılmadıysa işbu fabrika hedefine ulaşmış demektir. Merak edenler için link aşağıda,

 
Geri
Üst