Gecikmeli de olsa izne çıkabildim. İlk gün bodrumdan Antalya'ya gittim arkadaş ziyareti.
İkinci gün sabah Antalya'dan yola çıktım, Konya, Aksaray istikametine devam edip Ihlara vadisine uğradım ancak ayak bastı parası gibi otopark ücreti ve vadiye giriş kişi başı ücreti bana abartı geldiği için vadiyi gezmeden Nevşehir istikametine devam ettim. Nevsehiri daha önce gezdigim için duraklamadan kayseri-sivas-erzincan-gümüşhane-zigana geçidi üzerinden hamsiköye vardım. Hamsiköy de seyirtepe butik otel de konakladık (tavsiye ederim memnun kaldık, bungalov oda dağ manzaralı biz sevdik, ilk fotoğraftaki manzara)
Hamsiköy den Sümela manastırına geçtim, açılmış olsada tadilat işleri devam ediyor, giriş ücreti pazar gününe kadar 10 TL iken bizim gittiğimiz pazartesiden itibaren 50 TL olmuş, müze kart geçerli bizde yoktu, girişte veriliyormuş ama biz sormadik onlarda söylemedi sonradan öğrendik. aracınızla çıkartmıyorlar, belli bir noktadan dolmuşla gidiyorsunuz. 1 saat kadar gezdikten sonra Rize Ardeşen e gittik fırtına deresi kenarında bir otel bulup konakladık (Didi boutiq otel)
Sabah sırasıyla, Zil Kale, palovit şelalesi, çat vadisi, şimşir ormanı, elevit yaylasını gezdik, buralara kadar yollar güzel problem yok. Akşama gito (kito) yaylası nda gito Konak otel den yer ayirtmiştim, örülmüş taş yoldan sonra stabilize yolda cikamazsam gelip alacaklardı, kendisi Clio ile çıkıyormuş otel sahibi, o çıkarsa Civic ile bende çıkarım dedim. 10 km köy yolunu 1 saatte yavaş yavaş çıktım, yol ben çıkarken çok sisli ve hafif yağmurlu idi, 10 km boyunca taşlar ve çukurlar var, biz araçta 2 yetişkin 2 çocuk idik ve bagaj full dolu. Aracın altını sürtmeden çıktım, çıkarken captur ve accent kullanan iki kişi abi çıkma çok kötü dedilerse de ki captur bizim araçtan yüksek ben sürdüm, dikkatli olursanız çıkılıyor.
Gito yaylasına vardigimizda hava sisli olduğundan bulut denizi ve manzara göremedik, sabah daha yukarıda olan kişilerden manzara fotoğrafı gelince yayladan 7,5 km daha yukarı aynı şekildeki yoldan devam ettik ve sonuç o yolu çektiğimize değdi.
Gito yaylası dönüşü Ayder yaylasina da bakalım dedik, yayladan eser kalmamış yaylaya geldiğimizi anlamadık bile, top sahası kadar çimen bi yer kalmış salıncaklı falan. Çamlıhemşin ilçe merkezinden daha da ilçe durumunda, araçtan inmeden geri döndük.
Aslında Potuk ve huser yaylasına da çıkmak ve 1 gün de artvine gitmek istiyorduk, Potuk ve huser için araç kiralamak lazım Duster var 250 günlüğü, yada dolmuşlar var isteyene. Biz araç kiralayacaktik. Ancak gezimizi Corona virüsü artışı ve bebeğimizin artık yorulması nenediyle gezimizi erken bitirdik.
Cayelinde gizli bahçe diye bir çay bahçesi varmış çeçeva diye de geçiyormuş, oraya gittik güzeldi yolu asfalt. Yolun başında tadilat nedeniyle kapalıyız yazıyordu ama tadilat yok sanırım biraz aşırı kalabalıktan rahatsız oluyorlar.
Sonra istikamet memleket samsun, yolları güzel yapmışlar sıkıntısız ve hızlıca döndük. Eskiden çok zaman alıyordu.
Ülkemizde gezilecek çok güzel yerler var, şu Corona ya bir çare bulunur da herkes gönlünce sağlıcakla gezer inşallah.
İkinci gün sabah Antalya'dan yola çıktım, Konya, Aksaray istikametine devam edip Ihlara vadisine uğradım ancak ayak bastı parası gibi otopark ücreti ve vadiye giriş kişi başı ücreti bana abartı geldiği için vadiyi gezmeden Nevşehir istikametine devam ettim. Nevsehiri daha önce gezdigim için duraklamadan kayseri-sivas-erzincan-gümüşhane-zigana geçidi üzerinden hamsiköye vardım. Hamsiköy de seyirtepe butik otel de konakladık (tavsiye ederim memnun kaldık, bungalov oda dağ manzaralı biz sevdik, ilk fotoğraftaki manzara)
Hamsiköy den Sümela manastırına geçtim, açılmış olsada tadilat işleri devam ediyor, giriş ücreti pazar gününe kadar 10 TL iken bizim gittiğimiz pazartesiden itibaren 50 TL olmuş, müze kart geçerli bizde yoktu, girişte veriliyormuş ama biz sormadik onlarda söylemedi sonradan öğrendik. aracınızla çıkartmıyorlar, belli bir noktadan dolmuşla gidiyorsunuz. 1 saat kadar gezdikten sonra Rize Ardeşen e gittik fırtına deresi kenarında bir otel bulup konakladık (Didi boutiq otel)
Sabah sırasıyla, Zil Kale, palovit şelalesi, çat vadisi, şimşir ormanı, elevit yaylasını gezdik, buralara kadar yollar güzel problem yok. Akşama gito (kito) yaylası nda gito Konak otel den yer ayirtmiştim, örülmüş taş yoldan sonra stabilize yolda cikamazsam gelip alacaklardı, kendisi Clio ile çıkıyormuş otel sahibi, o çıkarsa Civic ile bende çıkarım dedim. 10 km köy yolunu 1 saatte yavaş yavaş çıktım, yol ben çıkarken çok sisli ve hafif yağmurlu idi, 10 km boyunca taşlar ve çukurlar var, biz araçta 2 yetişkin 2 çocuk idik ve bagaj full dolu. Aracın altını sürtmeden çıktım, çıkarken captur ve accent kullanan iki kişi abi çıkma çok kötü dedilerse de ki captur bizim araçtan yüksek ben sürdüm, dikkatli olursanız çıkılıyor.
Gito yaylasına vardigimizda hava sisli olduğundan bulut denizi ve manzara göremedik, sabah daha yukarıda olan kişilerden manzara fotoğrafı gelince yayladan 7,5 km daha yukarı aynı şekildeki yoldan devam ettik ve sonuç o yolu çektiğimize değdi.
Gito yaylası dönüşü Ayder yaylasina da bakalım dedik, yayladan eser kalmamış yaylaya geldiğimizi anlamadık bile, top sahası kadar çimen bi yer kalmış salıncaklı falan. Çamlıhemşin ilçe merkezinden daha da ilçe durumunda, araçtan inmeden geri döndük.
Aslında Potuk ve huser yaylasına da çıkmak ve 1 gün de artvine gitmek istiyorduk, Potuk ve huser için araç kiralamak lazım Duster var 250 günlüğü, yada dolmuşlar var isteyene. Biz araç kiralayacaktik. Ancak gezimizi Corona virüsü artışı ve bebeğimizin artık yorulması nenediyle gezimizi erken bitirdik.
Cayelinde gizli bahçe diye bir çay bahçesi varmış çeçeva diye de geçiyormuş, oraya gittik güzeldi yolu asfalt. Yolun başında tadilat nedeniyle kapalıyız yazıyordu ama tadilat yok sanırım biraz aşırı kalabalıktan rahatsız oluyorlar.
Sonra istikamet memleket samsun, yolları güzel yapmışlar sıkıntısız ve hızlıca döndük. Eskiden çok zaman alıyordu.
Ülkemizde gezilecek çok güzel yerler var, şu Corona ya bir çare bulunur da herkes gönlünce sağlıcakla gezer inşallah.