Bilgilendirme amaçlı faydalı olduğunu düşündüğüm için yeni bir konu olarak paylaşma gereği duydum, boş vaktinizde izlemenizi tavsiye ederim 
Sıfır araçta boya kalınlık farklılıkları ve nedenleri
- Konuyu başlatan m2hamid
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 21 Ara 2014
- Mesajlar
- 2,766
- Çözümler
- 3
- Tepki puanı
- 3,052
- Konum
- Adana
- Ad Soyad
- *
- Yaş
- 99
- Aracınız
- Civic FC5 2019
Asıl mesele hasarlı araçları hasarsız fiyatına satmak. Müşteriye hasar bilgisi verilerek gerekli indirim yapılsa kimse sorun yaşamayacak. Üretim aşamasında hata, kaza vs olabilir. Ama bizim ülkede herkes uyanık olmuş ne yazık ki...
Askala
0
Arkadaşlar bu mide bulandırıcı durum bende de mevcut. Araç 2018 elegance. Geneli 90-100 mikron iken bir parça 130-140 mikron çıkıyor. Gerçi nette araştırınca fabrikasyon bir durum ve fabrikada 300 mikrona kadar normal diyor. Nasıl bir yol izleyeyim, başına gelip tecrübe eden var mı ?
Bu konu hakkında benim de söyleyecek birkaç şeyim var belki endişelerinizi giderir.
Öncelikle yaş boya- toz boya sektöründe çalışan bir kimya mühendisi olduğumu belirteyim. Boya kaplama işi başlı başına zorlu bir prosestir. Pratikte sektörler arası farklılıklar görünse de temelde Savunma Sanayi, Otomotiv , Beyaz Eşya gibi sektörlerde boya hemen hemen aynıdır.
Kullandığınız üründe ya da araçta boya kalınlığı farklı olabilir. Bu gayet olağan bir durumdur.
Kısaca bahsetmem gerekirse, boyama işi hemen tüm endüstrilerde robotlar tarafından yapılır. Bu robotlar parça ebatı, parça detayı ve parça şekli (düz plaka, detaylı parça vs vs) gibi parametrelere bağlı olarak ayarlanır. Yani parça boyanırken, tüm yüzeyde eşit bir film kalınlığı yakalamak teknik olarak da pratik olarak da imkansızdır. Boyanın tutunması parça kalınlığı, parça iletkenliği, boyanın yüklenilebilirliği, tabanca kalitesi, boya kalitesi, yüzey temizliği, atış mesafesi, atış şekli gibi birçok parametreye bağlıdır. Bu parametrelere bağlı olarak boyanan parçanın bir kısmına fazla boya tutunurken, bir kısmına daha az boya tutunabilir. Bu da gayet olağandır. Ayrıca boyanan parçalar bir yığın testten geçmektedir. Bunların başında korozyon dayanıklılığı, boya tutunması, darbe dayanımı vs gibi testler gelmektedir. Bu testlerden standartları sağlayan parçalar üretimden çıkmaktadır.
Sizin aracınızın bir kısmı 90-100 mikron bir kısmı 120-130 mikron olabilir. Hatta bir kısmı 300 mikron da olabilir ve bu konuda fabrika haklıdır. Kalite standartları belirlenirken kesinkes 90 mikron olacak diye birşey belirleyemez çünkü. Bir alt sınır bir de üst sınır belirler. Kalınlığı fazla olan yerde bir boya kusuruna rastlanmış 2. kat boyanmış olabilir. Yahut yukarıda sıraladığım sebeplerden ötürü film kalınlığı farklı olmuş olabilir.
Boya kalınlığını kafanıza takmanıza gerek yok. Evinizdeki Buzdolabı, Çamaşır Makinesi, Bulaşık Makinesinin boya kalınlığını hiç ölçtünüz mü? Ölçün. Onun da her tarafı farklı kalınlıklarda çıkacaktır.
Ve dediğim gibi bunda herhangi bir problem yoktur.
Eğer boyanız en küçük temasta kavlıyorsa, iz bırakıyorsa veya 2-3 yıl olmadan paslanmaya başladıysa o zaman o boya kusurludur ve üretici hatalıdır.
Bu durumda izlenecek yol bellidir. Bu konuyu kafaya takmadan, aracınızı güzel güzel kullanmak.
Öncelikle yaş boya- toz boya sektöründe çalışan bir kimya mühendisi olduğumu belirteyim. Boya kaplama işi başlı başına zorlu bir prosestir. Pratikte sektörler arası farklılıklar görünse de temelde Savunma Sanayi, Otomotiv , Beyaz Eşya gibi sektörlerde boya hemen hemen aynıdır.
Kullandığınız üründe ya da araçta boya kalınlığı farklı olabilir. Bu gayet olağan bir durumdur.
Kısaca bahsetmem gerekirse, boyama işi hemen tüm endüstrilerde robotlar tarafından yapılır. Bu robotlar parça ebatı, parça detayı ve parça şekli (düz plaka, detaylı parça vs vs) gibi parametrelere bağlı olarak ayarlanır. Yani parça boyanırken, tüm yüzeyde eşit bir film kalınlığı yakalamak teknik olarak da pratik olarak da imkansızdır. Boyanın tutunması parça kalınlığı, parça iletkenliği, boyanın yüklenilebilirliği, tabanca kalitesi, boya kalitesi, yüzey temizliği, atış mesafesi, atış şekli gibi birçok parametreye bağlıdır. Bu parametrelere bağlı olarak boyanan parçanın bir kısmına fazla boya tutunurken, bir kısmına daha az boya tutunabilir. Bu da gayet olağandır. Ayrıca boyanan parçalar bir yığın testten geçmektedir. Bunların başında korozyon dayanıklılığı, boya tutunması, darbe dayanımı vs gibi testler gelmektedir. Bu testlerden standartları sağlayan parçalar üretimden çıkmaktadır.
Sizin aracınızın bir kısmı 90-100 mikron bir kısmı 120-130 mikron olabilir. Hatta bir kısmı 300 mikron da olabilir ve bu konuda fabrika haklıdır. Kalite standartları belirlenirken kesinkes 90 mikron olacak diye birşey belirleyemez çünkü. Bir alt sınır bir de üst sınır belirler. Kalınlığı fazla olan yerde bir boya kusuruna rastlanmış 2. kat boyanmış olabilir. Yahut yukarıda sıraladığım sebeplerden ötürü film kalınlığı farklı olmuş olabilir.
Boya kalınlığını kafanıza takmanıza gerek yok. Evinizdeki Buzdolabı, Çamaşır Makinesi, Bulaşık Makinesinin boya kalınlığını hiç ölçtünüz mü? Ölçün. Onun da her tarafı farklı kalınlıklarda çıkacaktır.
Ve dediğim gibi bunda herhangi bir problem yoktur.
Eğer boyanız en küçük temasta kavlıyorsa, iz bırakıyorsa veya 2-3 yıl olmadan paslanmaya başladıysa o zaman o boya kusurludur ve üretici hatalıdır.
Bu durumda izlenecek yol bellidir. Bu konuyu kafaya takmadan, aracınızı güzel güzel kullanmak.
- Katılım
- 26 Mar 2018
- Mesajlar
- 973
- Tepki puanı
- 2,157
- Yaş
- 40
- Konum
- Kocaeli / Gebze
- Aracınız
- Civic FK7 HB 2017
boyanın altında macun yada boya çatlağı ve ton farklılığı olmadığı sürece boya kalınlığı bence sorun değil. Birçok otomobilde görmüşsünüzdür fabrika çıkışı orjinal sonradan boyanmamış ne otomobiller var ancak tampon plastiği ile demir sac aksam arasında boya renk tonu farklılığı oluyor clio symbol vs gibi modellerde gri ve kahverengi renklerde bu mevzu var.
tofaş ta çalışmış Bursa lı bir asker arkadaşım vardı fabrikada banttan çıkarken hasar gören otomobilleri çok ucuz fiyata çekiliş ile fabrikada isteyen işçilere satıyorlarmış. Aradan yıllar geçti artık fabrikalar bile uyanık oldu desem bilmiyorum öyle midir.
Ben olsam otomobili en baştan tasarlarken gövde panellerini her renkte hazır boyalı olarak hafif malzemeden imal edilmiş serviste yedek parça olarak satılan ve müşterinin kendi imkanları ile bunları alıp evinde garajında kolayca değiştirip yenileyebileceği otomobiller tasarlardım motorsporlarında olduğu gibi kaynak punta vs ile montajlamak yerine full geçmeli, klipsli, kulaklı somunlu vs. Bugün çamurluk dağıtsak ertesi gün yenisini alıp değiştirip taksak güzel olurdu. Neticede kaporta denen şey otomobilin dış elbisesi, aerodinamik etkinlik dışında çok fazla bir güç zorlanması yaşamıyor yükü ve ağırlığı taşıyan şey şasi o zarar görürse durum ayrı.
tofaş ta çalışmış Bursa lı bir asker arkadaşım vardı fabrikada banttan çıkarken hasar gören otomobilleri çok ucuz fiyata çekiliş ile fabrikada isteyen işçilere satıyorlarmış. Aradan yıllar geçti artık fabrikalar bile uyanık oldu desem bilmiyorum öyle midir.
Ben olsam otomobili en baştan tasarlarken gövde panellerini her renkte hazır boyalı olarak hafif malzemeden imal edilmiş serviste yedek parça olarak satılan ve müşterinin kendi imkanları ile bunları alıp evinde garajında kolayca değiştirip yenileyebileceği otomobiller tasarlardım motorsporlarında olduğu gibi kaynak punta vs ile montajlamak yerine full geçmeli, klipsli, kulaklı somunlu vs. Bugün çamurluk dağıtsak ertesi gün yenisini alıp değiştirip taksak güzel olurdu. Neticede kaporta denen şey otomobilin dış elbisesi, aerodinamik etkinlik dışında çok fazla bir güç zorlanması yaşamıyor yükü ve ağırlığı taşıyan şey şasi o zarar görürse durum ayrı.
