Sıfır yada ikinci el herhangi bir otomobil alırken ikinci elini satamam diyenlerdenseniz o zaman ya al-sat galeri vs. işine gireceksiniz yada otomobil sahibi olmadan kiralık vs. otomobiller ile işinizi göreceksiniz

, aksi taktirde hiçbir zaman kullandığınız otomobilden keyif alamazsınız, otomobili ticari bir emtia olarak görürsünüz ve sürekli ikinci el fiyatlarını takip etmekten depresyona girersiniz

, bu şekildeki kaygılar ile tercih ettiğiniz bir otomobil zihninizi hep bir "acaba" sorusuyla meşgul eder, sırf bu yaklaşımınız yüzünden aslında sevdiğiniz beğendiğiniz aşık olduğunuz otomobile değil başkasının sevdiği başkalarının sahip olmak istediği otomobile binersiniz ve hiçbir zaman kendinize özgü elinize tam oturan özellikteki bir otomobille bütün bir karakter halinde gelişen sürüş stiliniz olmaz, aracınız ile makine ve insan olarak bir bütünü yaşayamazsınız, bu kısa hayattan gelip geçerken yollarda gazlayan bir başkası olup çıkarsınız.
Benden size ve böyle düşünen herkese tavsiyedir, sevdiğiniz otomobile binin onunla özdeşleşin bu 1973 model bir Vw kaplumbağa da olabilir 1992 model bir Renault Toros ta olabilir bir S classe Mercedes Benz de olabilir Honda Civic te olabilir ama ikinci eli iyi gidiyor para kolay kazanılmıyor diye ruhunuzu bozmayın derim.
Mevlana ne demiş? "Rol model olma kendin ol" o laf öyle değildi de

neyse....

"Ya göründüğün gibi ol ya olduğun gibi görün" doğrusu böyleydi sanırım.
Bu iş bu mantıkla giderse orta direk maddi geliri olan kesimin tercihleri sebebiyle gelecekte Sovyetler birliği Rusya sındaki Moskovich chiguli ler gibi yollarda tek marka tek model araçlar göreceğiz bu gidişle. Öte yandan Türkiye de milyonlarca otomobil tüketicisi var.
120hp lik 1.6 I-DTEC motor aynı avrupalı yakın rakipleri gibi hatta bütün Euro emisyon normu olan dizel motorlar gibi turbo beslemelidir, Atmosferik dizel binek otomobillerde artık kalmadı gibi birşey, binek kompakt otomobillerde dizel motorda turbonun birinci amacı aslında emisyonu azaltmak yani çevre faktörüdür, daha fazla hava ile daha temiz yanma sağlar, verdiği ilave güç aslında işin ikinci planda kalan bonusudur. Yazılım yaptıranların daha fazla güç elde ederken aynı anda ortaya çıkan en büyük dezavantaj çevreyi daha fazla kirletecek hale gelmesidir, yazılımlı yani chip tuning li birçok dizel motor özellikle avrupa üretimi olanlar Opel Corsa 1.7 Vw Polo 1.6 TDI vs, kara duman atar.
1.6 I-DTEC in avrupalı rakiplerinden üstün tarafı onların dizellerinden çok daha sessiz ve titreşimsiz çalışması. Uzakdoğu markalarıyla karakterizedir bu, motorları daha sessiz genelde demir blok ve yakıt tüketimi fazladır, avrupalı üreticide ise motor blokları alüminyum alaşım, yakıt tüketimi az motor sesi yüksektir. Japon ve Güney Kore dizelleri ile Avrupa dizelleri 50 metre uzaktan sesiyle bile anlaşılır, gözünüz kapalı kabinde otursanız anlaşılır ancak Japonların benzinlisi Avrupalının ise dizeli her zaman pazarda daha yüksek paya sahiptir. Uzakdoğulu üreticiler dizel motoru ufak araçlara yönelik olarak Avrupalı ve Amerikalı üreticilerle aşık atmak için zoraki üretmiştir, Avrupalı ise Uzakdoğulu nun benzinli motoruyla başa çıkamadığı için dizel motoru ufak araçlara yönelik tasarlayıp sunmuştur bu savaş 30 yıldır devam etti artık sonuna geliniyor elektrikli araçlar iyice yaygınlaşana kadar ikinci el kaygısı duymak yada petrol motorlu araç artık alınır mı ? gibi düşünceler şu anda kafaya dahi takılmaması gereken şeylerdir.