yetkili servise araba bırakılır telefon ederler efendim balatanız bitmiş değüştürek, verilecek cevap şu olması lazım :Ç ben balatayı görmeden bir türlü inanmamak

) sonra arabanın yanına gidilir elindeki balataya bakılır teknisyene denilir ki: sen bu aşınmış balatayı zamanında başka bir araçtan söküp hurdalığa atmak, şimdideee bu servisin aşağıdan hurdalıktan buraya getirmek, benim arabadan çıkmış sanki gibi beni kandırmak?

aslında benim balata bitmemek

what are you talking about

yemezler, bu benim balata değil ya... niye almıyorsun kardeşim bakım yapılırken müşteriyi araç başına?? ben sana nasıl güveneyim ki
al o zaman bu arabayı bir daha da bu servise gelme falan filan kavga gürültü hurraaa, müşteri polisi jandarmayı arar mahkeme vs. arabama zarar verdiler aşınmış eski bozuk balatayı parçayı vs. üzerine takıp yolladılar hakaret falan filan mahkeme en az üç ay
getir bana bir kumpas ölçelim sıfır balata kaç mm geliyor benim balata kaç mm geliyor. Akustik sinyal teline ne kadar kalmış? bitmiş mi iyi güzel.
e hadi değiştiriverelim balatayı, arabanın başında dururum ona göre sök kardeşim kaliperi, balata spreyini de sık aralarda asbest tozu balata tozu kalmasın, hidrolik yağ kabının kapağını açmayı unutma, işkence aleti ile pistonu geri basarken pistonun kafasını bozarsan sıfır kaliperi servisin bütçesinden alıp takarsın, fren testinide ben yapacağım neticede kullanan benim
boyalı kalemle isim yazıcam işaret koyacağım servise giderken balataya filtreye.
bu hikaye tamamen kurgudur ancak yaşanmış gerçek hikayelerden kısmi birebir gerçek alıntılar içerir.
korkutucu değil mi

bunu okuyupta böyle işlerden korkanlar olacaktır.