FC5 Arkadan Çarpma 80km/h

m2hamid

FD6 Moderatör/Editör
Yönetici
Katılım
7 Eyl 2014
Mesajlar
10,294
Çözümler
9
Tepki puanı
13,136
Konum
Türkiye
Ad Soyad
M2Hamid
Yaş
40
Aracınız
Civic FD6 2010
Youtube da çok Honda düşmanı var sürekli kötülüyorlar sorduğumda genelde Alman otomobillerini övüyorlar. :censored:
Bizim milletteki bu Alman aşkı oldukça başa çıkamazsınız :) Boşverin gereksiz tartışmalara girmeyin, aracınızla keyfinize bakın :)(y)
 
Katılım
26 Mar 2018
Mesajlar
973
Tepki puanı
2,153
Yaş
40
Konum
Kocaeli / Gebze
Aracınız
Civic FK7 HB 2017
Youtube da çok Honda düşmanı var sürekli kötülüyorlar sorduğumda genelde Alman otomobillerini övüyorlar. :censored:
volkswagen, audi, opel gibi markalar alman markası değil ki:) alman otomotiv mühendisliği ürünü de değiller:) bu yüzden övülecek bir yanları yok.

Benim bildiğim iki tane alman otomobili markası var onların birisi Bmw diğer Mercedes tir, tabi Bmw denen icat 100000km yi gördükten sonra öğle namazına müteakip sela veriliyor sonra toprağa veriyoruz onu veya oto sanayicinin ekmek kapısı oluyor ikinci el alanın ocağına incir ağacı dikiyor. Mercedes denen icata ise el sürülmüyor eko paket bir makina kesinlikle değil bir farı kırılsa 10000 lira maşallah:) öyle mercedes e binip te deniz kenarına çay içmeye gidemezsiniz Türkiye de, çünki park halinde iken leşini çıkartırlar. Otoparka çekeceksiniz sizi zengin zanneden otoparkçı ya 20 yerine 30 lira vereceksiniz, sanayide 10 ustadan 9 u mercedes i ellemek istemez yetkili servise gidip en ufak problem için 7-8000 liraları gözden çıkartacaksınız sonra güneşli havada leş gibi kokan deri kaplamaları var. A serileri var ucuz kalitesiz, uzak durulacak modellerden. Gidip te SLS AMG ye binen adamlara lafım yok M5 e binenlere lafım olmadığı gibi, biz onları ne düzde ne virajda geçemeyiz ama 24 saat dayanıklılık yarışı yapılsa ikisi de bir civic type R ı geçemez çünki yarışı bitiremezler:) ilk 8-10 saat SLS AMG önde BMW arkada Type R ise en geride devam ederlerken BMW nin eşanjör patlar şanzıman motor yağı ve soğutma suyu birbirine karışır yolda kalır yada soğutma suyu pompası patlatır veya şanzıman dişlisi kırar. Mercedes ise motor yağlama sisteminden motor yiyip yolda kalır yada hararet.

ama öyledir yani, bmw ve mercedes alman malı arabadır diğerleri klasik avrupa otomobilleridir yani audi, vw, opel tamamen avrupa malı arabadır citroen gibi peugeot gibi fiat gibi. Ford un bile bize binek otomobil gönderdiği fabrika almanya da. bknz: dosta gitmez araç mondeo:)

birde asyalılar vardır, asyalının tadını alan bu avrupalıların yüzüne bir daha bakmaz.
 

Ahmet_Es7

Sayfa Yönetim
Yönetici
Katılım
27 Ara 2015
Mesajlar
8,930
Çözümler
9
Tepki puanı
8,927
Konum
Konya
Ad Soyad
Ahmet Ö
Aracınız
Civic ES7 2001
volkswagen, audi, opel gibi markalar alman markası değil ki:) alman otomotiv mühendisliği ürünü de değiller:) bu yüzden övülecek bir yanları yok.

Benim bildiğim iki tane alman otomobili markası var onların birisi Bmw diğer Mercedes tir, tabi Bmw denen icat 100000km yi gördükten sonra öğle namazına müteakip sela veriliyor sonra toprağa veriyoruz onu veya oto sanayicinin ekmek kapısı oluyor ikinci el alanın ocağına incir ağacı dikiyor. Mercedes denen icata ise el sürülmüyor eko paket bir makina kesinlikle değil bir farı kırılsa 10000 lira maşallah:) öyle mercedes e binip te deniz kenarına çay içmeye gidemezsiniz Türkiye de, çünki park halinde iken leşini çıkartırlar. Otoparka çekeceksiniz sizi zengin zanneden otoparkçı ya 20 yerine 30 lira vereceksiniz, sanayide 10 ustadan 9 u mercedes i ellemek istemez yetkili servise gidip en ufak problem için 7-8000 liraları gözden çıkartacaksınız sonra güneşli havada leş gibi kokan deri kaplamaları var. A serileri var ucuz kalitesiz, uzak durulacak modellerden. Gidip te SLS AMG ye binen adamlara lafım yok M5 e binenlere lafım olmadığı gibi, biz onları ne düzde ne virajda geçemeyiz ama 24 saat dayanıklılık yarışı yapılsa ikisi de bir civic type R ı geçemez çünki yarışı bitiremezler:) ilk 8-10 saat SLS AMG önde BMW arkada Type R ise en geride devam ederlerken BMW nin eşanjör patlar şanzıman motor yağı ve soğutma suyu birbirine karışır yolda kalır yada soğutma suyu pompası patlatır veya şanzıman dişlisi kırar. Mercedes ise motor yağlama sisteminden motor yiyip yolda kalır yada hararet.

ama öyledir yani, bmw ve mercedes alman malı arabadır diğerleri klasik avrupa otomobilleridir yani audi, vw, opel tamamen avrupa malı arabadır citroen gibi peugeot gibi fiat gibi. Ford un bile bize binek otomobil gönderdiği fabrika almanya da. bknz: dosta gitmez araç mondeo:)

birde asyalılar vardır, asyalının tadını alan bu avrupalıların yüzüne bir daha bakmaz.
Markaları bildiğin gömmüşsün. Tabirler biraz ağır oldu gibi geldi.

Faaliyet ayn-ı lezzettir.
 
S

Silinen üye 20336

Guest
Bu video da karter korumaların neden plastiğe çevrildiğinin çok güzel gösterimi (y)

Karter korumalarının plastiğe çevrilme nedenini;
Bazı otomobillerin kaza anında motor bloğunun yere oturacak şekilde tasarlanmasından dolayı olduğunu öğrenmiştim uzun zaman önce...

Karter korumanın rijit ve çok dayanıklı olmasının kaza anında kabine doğru batarak hayati tehlike oluşturabileceği de aşikar... ?? Aynı mantıkla motor kaputlarının dayanımları da eski otomobilerin kazalarında tecrübe edilen riskli durumlar nedeniyle yumuşak ve kolay katlanabilecek şekilde hatta son yıllarda yayaları bile incitmeyecek şekilde dizayn edilmeye çalışılıyor...
 
S

Silinen üye 20336

Guest
zaten C sütunundaki göçüklerin sebebi de şase ve kaportada kullanılan aşırı detaylı yaklaşımlar, yani bazı yerde çok sert, bazı yerde yumuşak, bazı yerde orta dayanımlı olan çok çeşitli mukavemet yapıları olan bol çeşitlilikte çelik malzeme kullanımı olsa gerek.

Halbuki bütün kaportayı 0,8mm lik DKP sacdan yap geç değil mi:) ama yok işte Japon işi, illa ki incik cincik kurcalayacak detaya inip felsefesini konuşturacak ya:)

tabi bütün kaporta 0,8mm lik DKP imalat çeliğinden olsa idi Civic olurdu en az 1600-1700kg:) RS nin 8,1 saniyede 0-100 bulması da hayal olurdu:)

honda nın Türkiye sitesinde de tuhaf bir bilgi var civic RS 1320 küsür kilogram 8,1 saniyede 100 görüyor ama Civic hatchback ve Civic hatchback sport plus özelliklere baktığımda aynı şekilde ikisi de 1400kg civarı ağırlıkta görünüyor ve bu üç otomobil de de aynı motor ve şanzıman var, motor güçleri de aynı, hatta hb sport plus ve hb sport aero olarak ta aynı kesitte, RS biraz daha ince uzun yapılı bu sebeple tek başına ağırlığı etken değil çünki aerosu elbette hb den daha iyi, ancak hb sportta cam tavan, ayarlı amortisör falan var yani ekstra ağırlık var, o zaman nasıl oluyor da iki otomobil de aynı ağırlıkta oluyor? acaba ballast falan koyup eşitlediler diyecektim ama Hb sport plus ın 0-100 ü 8,4 saniye ve hb sport un 0-100 ü 8,2 saniye oluyor? böyle ilginç bir şey var.

aynı motor ve şanzıman ile 0-100ün 0,2 saniye fazla olması demek en az 60-70kg fazladan bir ağırlık var demek olur. Ancak sport plus ve sport un ağırlık değerleri aynı yazılmış,

ben mi yanlış okudum acaba?
0-100 hızlanma değerleri belirttiğiniz gibi görünüyor katalogda ancak RS’nin ağırlığı 1388 kg ve 1.5T HB’lerin ikisi de 1411 kg olarak yazılmış.

HB’ler arasındaki 0-100 hızlanma verilerinin farklı olması muhtemelen donanım farkı veya yanlış yazım olmalı m2hamid hocamın da belirttiği gibi...

Ayrıca rüzgar direnci hususunda tavan yüksekliğinden dolayı RS avantajlı bence de size katılıyorum.
Bu avantaj eşit şartlarda (lastik havası, yolcu sürücü ağırlığı) v.b. ile uzun yolda hem yakıt hem de özellikle yüksek hızlardaki ivmelenmede farkedilecektir diye düşünüyorum. HB’lerin lastik tabanları da daha geniş.
Forumda her ikisine de sahip olan bir arkadaşımız yüksek hızlardaki ivmelenmede RS’nin bir miktar daha önde olduğunu tecrübe ettiğini ifade etmişti.
 

m2hamid

FD6 Moderatör/Editör
Yönetici
Katılım
7 Eyl 2014
Mesajlar
10,294
Çözümler
9
Tepki puanı
13,136
Konum
Türkiye
Ad Soyad
M2Hamid
Yaş
40
Aracınız
Civic FD6 2010
Bmw denen icat 100000km yi gördükten sonra öğle namazına müteakip sela veriliyor sonra toprağa veriyoruz onu veya oto sanayicinin ekmek kapısı oluyor ikinci el alanın ocağına incir ağacı dikiyor.
Çoğu kişi bilmez ama fazlasıyla doğru bir tespit :)
2.0 dizellerdeki triger zincir sorunları ve meşhur "Tahrik gücü" sorunu ile yeni nesil BMW olan birçok kişi karşılaşmıştır diyebiliriz(y)

253693
Kaynak: http://www.techturkey.com/forum/sohbet/207727-f30_316i_ariza.html
 
Katılım
27 Tem 2017
Mesajlar
732
Tepki puanı
463
Konum
İstanbul
Aracınız
Civic FB7 2013
0-100 hızlanma değerleri belirttiğiniz gibi görünüyor katalogda ancak RS’nin ağırlığı 1388 kg ve 1.5T HB’lerin ikisi de 1411 kg olarak yazılmış.

HB’ler arasındaki 0-100 hızlanma verilerinin farklı olması muhtemelen donanım farkı veya yanlış yazım olmalı m2hamid hocamın da belirttiği gibi...

Ayrıca rüzgar direnci hususunda tavan yüksekliğinden dolayı RS avantajlı bence de size katılıyorum.
Bu avantaj eşit şartlarda (lastik havası, yolcu sürücü ağırlığı) v.b. ile uzun yolda hem yakıt hem de özellikle yüksek hızlardaki ivmelenmede farkedilecektir diye düşünüyorum. HB’lerin lastik tabanları da daha geniş.
Forumda her ikisine de sahip olan bir arkadaşımız yüksek hızlardaki ivmelenmede RS’nin bir miktar daha önde olduğunu tecrübe ettiğini ifade etmişti.

Peki viraj performansı olarak sizce hangi daha iyi RS sedan mı yoksa FK7 HB modeli mi en üst limitlerde sorum :unsure:
 
S

Silinen üye 20336

Guest
Peki viraj performansı olarak sizce hangi daha iyi RS sedan mı yoksa FK7 HB modeli mi en üst limitlerde sorum :unsure:
FK7 kullanmadım. Ancak km77.com’daki sonuçlara bakınca FK7’nin sadece FC5’ten değil neredeyse test edilmiş olan bütün otomobillerden daha başarılı olduğu görünüyor. ??

Bir genelleme yapacak olursak da FK7 ve FC5’de olduğu gibi aynı marka ve aynı sınıf iki araçta;
Aynı jant lastik ebatı kullanılmak şartıyla HB kasalar da salınım Sedan kasalardakinden daha azdır. Bu da viraj ve ani manevralarda daha stabil oldukları anlamına gelir.

Bunu biraz daha genellersek şöyle de düşünebiliriz;
Otomobilin arka lastiğinden geride kalan ve ön lastiğinden önde kalan kısım ne kadar kısaysa salınım o kadar azalacaktır. Ayrıca aks aralığı yani ön ve arka tekerlek aksları arasındaki mesafenin artması da viraj kabiliyetini artıran bir durumdur diyebiliriz.

Aslında genellemelere takılmak da pek doğru değil. Çünkü;
Süspansiyon yetenekleri üstün olan bir sedan araç süspansiyon teknolojisi geri olan bir hb araçtan daha iyi viraj ve ani manevra kabiliyetine sahip olabilir. Aynı şekilde aks açıklığı daha kısa ama süspansiyon teknolojisi daha üstün olan bir araç da aks açıklığı daha uzun olan bir başka araçtan daha iyi viraj ve ani manevra kabiliyetine sahip olabilir diye düşünüyorum. VW Arteon aks mesafesi 2841 mm ve Honda Civic FC5 aks mesafesi 2698 mm örneğinde olduğu gibi :)
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Katılım
26 Mar 2018
Mesajlar
973
Tepki puanı
2,153
Yaş
40
Konum
Kocaeli / Gebze
Aracınız
Civic FK7 HB 2017
FK7 kullanmadım. Ancak km77.com’daki sonuçlara bakınca FK7’nin sadece FC5’ten değil neredeyse test edilmiş olan bütün otomobillerden daha başarılı olduğu görünüyor. ??

Bir genelleme yapacak olursak da FK7 ve FC5’de olduğu gibi aynı marka ve aynı sınıf iki araçta;
Aynı jant lastik ebatı kullanılmak şartıyla HB kasalar da salınım Sedan kasalardakinden daha azdır. Bu da viraj ve ani manevralarda daha stabil oldukları anlamına gelir.

Bunu biraz daha genellersek şöyle de düşünebiliriz;
Otomobilin arka lastiğinden geride kalan ve ön lastiğinden önde kalan kısım ne kadar kısaysa salınım o kadar azalacaktır. Ayrıca aks aralığı yani ön ve arka tekerlek aksları arasındaki mesafenin artması da viraj kabiliyetini artıran bir durumdur diyebiliriz.

Aslında genellemelere takılmak da pek doğru değil. Çünkü;
Süspansiyon yetenekleri üstün olan bir sedan araç süspansiyon teknolojisi geri olan bir hb araçtan daha iyi viraj ve ani manevra kabiliyetine sahip olabilir. Aynı şekilde aks açıklığı daha kısa ama süspansiyon teknolojisi daha üstün olan bir araç da aks açıklığı daha uzun olan bir başka araçtan daha iyi viraj ve ani manevra kabiliyetine sahip olabilir diye düşünüyorum. VW Arteon aks mesafesi 2841 mm ve Honda Civic FC5 aks mesafesi 2698 mm örneğinde olduğu gibi :)
aks mesafesi uzunluğu arttıkça uzun ve geniş hızlı virajlarda otoban virajı gibi virajlarda stabilite ve yola tutunma artıyor ve genel olarak aks mesafesi uzun olan otomobilin boyu da uzun olacağı için aerodinamik olarak ta stabilitesi artıyor, ancak şehir içinde dar dönemeçlerde direksiyona daha çok müdahale istiyor mecbur yavaş dönülmesi gerekiyor.

aks mesafesi kısa olursa özellikle şehir içindeki 90 derecelik dönüşler dar dönemeçli ve U virajları dönmek çok daha çabuk çok daha hızlı ve kolay oluyor, ancak uzun geniş otoban virajlarında kısa aks mesafeli olan otomobilin direksiyonunu daha sık düzeltmek ve düzlüklerde direksiyona daha fazla çaba göstermek gerekiyor kısa aks mesafeli otomobil farklı yerlerinden rüzgar aldığı zaman ve hafif yol pürüzlerinde ve yanal yol eğimlerinde sağa sola daha çok kaçıyor ayrıca aerodinamik olarak ta kısa otomobil yan rüzgardan çok daha fazla etkileniyor.

Yani dar dönemeçli yavaş virajlarda uzun aks mesafeli otomobil yavaş kalıyorken kısa aks mesafeli otomobil daha hızlı yol alıyor ancak otobana çıkarsanız uzun aks mesafeli otomobil kısa aks mesafeli otomobilden çok daha üstün şekilde yol alır çünki uzun aks mesafesiyle hızlı virajlarda daha fazla direksiyon çevirmeye olanak verir. Kısa akslı otomobilde ise direksiyonu az çevirsenizde arka taraftaki tekerlekler uzun akslı otomobile göre daha erken şekilde sağlı sollu ağırlık transferine başladığı için daha çabuk kayarlar.

Her eve bir tane uzun yol için C veya D segmenti uzun araba bir tane de şehir içi bakkala markete gitmeye A segmenti ufak araba olsa ne güzel olur. :)

Satın alacağımız otomobili seçerken tercihi belirleyecek bir şey aslında aks mesafesi:) ama çok az kişi dikkat ediyor. Sıklıkla şehirler arası yol giden kişi 2700-2800mm aks mesafesiyle daha tatmin olur ve uygun bir tercih olur ama sürekli şehir içi gezen kişiye 2400mm aks mesafesi yeter de artar:) Türkiye de malesef bu yaklaşım işe yaramıyor, altımızdaki araba ne kadar büyük ve cüsseli ise o kadar yol veren oluyor ve ebat olarak ne kadar küçük arabaya biniyorsak o kadar üstümüze sürüyorlar ve yol vermiyorlar. Bu yanlış aslında ufak araba her zaman sıkışık yerde alıp başını kaçar gider sıkıştırmaya gerek olmaz pire gibi gider. Otobanda da en sol şeritte A sınıfı ufacık otomobiller nissan micra lar hyundai i10 lar ile büyük çabalar ile ulaştıkları 160km hızı geçemeyip koltuklarında en ufak yol pürüzlerinde zıp zıp zıplarlarken o hızda iki elle yapıştıkları direksiyonla cebelleşirlerken asla sağa geçmek istemiyorlar bu da yanlış:)

Süspansiyon sistemi şehir içi için üretilen kısa akslı küçük otomobillerde genellikle yumuşak tipte yapılır. Ancak uzun aks mesafeli birçok otomobilin yayları ve amortisörleri serttir. Sert amortisörler sert viraj demirleri ve yaylar dönüşlerde sağa ve sola yatmaları azaltır ancak pürüzlü zeminde tekerlek ile zemin arasındaki temas kesilmeleri olur çekişte ve frenajda öne arkaya esnemelerde az olur aero verimi iyileşir ama patinaja yatkınlık çoğalır.

Yumuşak süspansiyon elemanları ile yani yumuşak viraj demirleri yumuşak yay ve amortisörler ile pürüzlü zeminde çukurun tümseğin bol olduğu yerde ve bu şekildeki virajlarda daha stabil yol alınabilir tekerlek ile yer teması kolay kolay kopmaz ancak şasi gazlarken arkaya doğru, frenlemede ise öne doğru yatar gazlarken hava akımı önü yükselen otomobilin altına girer yüksek hızda gaza abanınca ön tarafın yol tutuşu geriye yatma sebebiyle azalır ancak yavaş hızda gazlarken patinaja yatkınlık daha az olur. Frenleme de de zira aynı şekilde ön taraf yere basar arka taraf havalanır fren mesafesi bir miktar artar. Hızlı viraj dönüşlerinde ise yumuşak süspansiyon elemanları ile bol miktarda sağa sola yatma olur ve ağırlık merkezi sert süspansiyonlu otomobile göre sağa sola daha çok gezdiği sebebiyle yol tutuş kötüleşir.

Sert süspansiyon lastik düşmanıdır:) lastikler erkenden aşınır:)

Bu sebeple ufak otomobilleri orta sertlikle süspansiyon ile üretip ağırlık merkezini ön taraf arkaya göre yüzde 70-75 daha ağır olacak biçimde tasarlıyorlar stabilite artıyor. 1997 model bir fiat uno tek elle salıncak gibi sallanırken aynı model bir bmw 320 yi iki kişi abanarak sallayarak amortisörleri esnetmek mümkün değil idi lakin 2000-2010 yılları sonrası ufak otomobillerde biraz sert süspansiyonlu oldular uzun akslı olanlarda bir miktar yumuşadı.

Uzun aks mesafeli birçok otomobil ağırlık dengesi yüzde 60 ön yüzde 40 arka yada yüzde 55-45 biçimindedir. Fazla stabilite kaygısı olmadığı için eşite yakın dağılım daha düzgün virajlar çıkartmayı sağlıyor.
 

m2hamid

FD6 Moderatör/Editör
Yönetici
Katılım
7 Eyl 2014
Mesajlar
10,294
Çözümler
9
Tepki puanı
13,136
Konum
Türkiye
Ad Soyad
M2Hamid
Yaş
40
Aracınız
Civic FD6 2010
aks mesafesi uzunluğu arttıkça uzun ve geniş hızlı virajlarda otoban virajı gibi virajlarda stabilite ve yola tutunma artıyor ve genel olarak aks mesafesi uzun olan otomobilin boyu da uzun olacağı için aerodinamik olarak ta stabilitesi artıyor, ancak şehir içinde dar dönemeçlerde direksiyona daha çok müdahale istiyor mecbur yavaş dönülmesi gerekiyor.

aks mesafesi kısa olursa özellikle şehir içindeki 90 derecelik dönüşler dar dönemeçli ve U virajları dönmek çok daha çabuk çok daha hızlı ve kolay oluyor, ancak uzun geniş otoban virajlarında kısa aks mesafeli olan otomobilin direksiyonunu daha sık düzeltmek ve düzlüklerde direksiyona daha fazla çaba göstermek gerekiyor kısa aks mesafeli otomobil farklı yerlerinden rüzgar aldığı zaman ve hafif yol pürüzlerinde ve yanal yol eğimlerinde sağa sola daha çok kaçıyor ayrıca aerodinamik olarak ta kısa otomobil yan rüzgardan çok daha fazla etkileniyor.

Yani dar dönemeçli yavaş virajlarda uzun aks mesafeli otomobil yavaş kalıyorken kısa aks mesafeli otomobil daha hızlı yol alıyor ancak otobana çıkarsanız uzun aks mesafeli otomobil kısa aks mesafeli otomobilden çok daha üstün şekilde yol alır çünki uzun aks mesafesiyle hızlı virajlarda daha fazla direksiyon çevirmeye olanak verir. Kısa akslı otomobilde ise direksiyonu az çevirsenizde arka taraftaki tekerlekler uzun akslı otomobile göre daha erken şekilde sağlı sollu ağırlık transferine başladığı için daha çabuk kayarlar.

Her eve bir tane uzun yol için C veya D segmenti uzun araba bir tane de şehir içi bakkala markete gitmeye A segmenti ufak araba olsa ne güzel olur. :)

Satın alacağımız otomobili seçerken tercihi belirleyecek bir şey aslında aks mesafesi:) ama çok az kişi dikkat ediyor. Sıklıkla şehirler arası yol giden kişi 2700-2800mm aks mesafesiyle daha tatmin olur ve uygun bir tercih olur ama sürekli şehir içi gezen kişiye 2400mm aks mesafesi yeter de artar:) Türkiye de malesef bu yaklaşım işe yaramıyor, altımızdaki araba ne kadar büyük ve cüsseli ise o kadar yol veren oluyor ve ebat olarak ne kadar küçük arabaya biniyorsak o kadar üstümüze sürüyorlar ve yol vermiyorlar. Bu yanlış aslında ufak araba her zaman sıkışık yerde alıp başını kaçar gider sıkıştırmaya gerek olmaz pire gibi gider. Otobanda da en sol şeritte A sınıfı ufacık otomobiller nissan micra lar hyundai i10 lar ile büyük çabalar ile ulaştıkları 160km hızı geçemeyip koltuklarında en ufak yol pürüzlerinde zıp zıp zıplarlarken o hızda iki elle yapıştıkları direksiyonla cebelleşirlerken asla sağa geçmek istemiyorlar bu da yanlış:)

Süspansiyon sistemi şehir içi için üretilen kısa akslı küçük otomobillerde genellikle yumuşak tipte yapılır. Ancak uzun aks mesafeli birçok otomobilin yayları ve amortisörleri serttir. Sert amortisörler sert viraj demirleri ve yaylar dönüşlerde sağa ve sola yatmaları azaltır ancak pürüzlü zeminde tekerlek ile zemin arasındaki temas kesilmeleri olur çekişte ve frenajda öne arkaya esnemelerde az olur aero verimi iyileşir ama patinaja yatkınlık çoğalır.

Yumuşak süspansiyon elemanları ile yani yumuşak viraj demirleri yumuşak yay ve amortisörler ile pürüzlü zeminde çukurun tümseğin bol olduğu yerde ve bu şekildeki virajlarda daha stabil yol alınabilir tekerlek ile yer teması kolay kolay kopmaz ancak şasi gazlarken arkaya doğru, frenlemede ise öne doğru yatar gazlarken hava akımı önü yükselen otomobilin altına girer yüksek hızda gaza abanınca ön tarafın yol tutuşu geriye yatma sebebiyle azalır ancak yavaş hızda gazlarken patinaja yatkınlık daha az olur. Frenleme de de zira aynı şekilde ön taraf yere basar arka taraf havalanır fren mesafesi bir miktar artar. Hızlı viraj dönüşlerinde ise yumuşak süspansiyon elemanları ile bol miktarda sağa sola yatma olur ve ağırlık merkezi sert süspansiyonlu otomobile göre sağa sola daha çok gezdiği sebebiyle yol tutuş kötüleşir.

Sert süspansiyon lastik düşmanıdır:) lastikler erkenden aşınır:)

Bu sebeple ufak otomobilleri orta sertlikle süspansiyon ile üretip ağırlık merkezini ön taraf arkaya göre yüzde 70-75 daha ağır olacak biçimde tasarlıyorlar stabilite artıyor. 1997 model bir fiat uno tek elle salıncak gibi sallanırken aynı model bir bmw 320 yi iki kişi abanarak sallayarak amortisörleri esnetmek mümkün değil idi lakin 2000-2010 yılları sonrası ufak otomobillerde biraz sert süspansiyonlu oldular uzun akslı olanlarda bir miktar yumuşadı.

Uzun aks mesafeli birçok otomobil ağırlık dengesi yüzde 60 ön yüzde 40 arka yada yüzde 55-45 biçimindedir. Fazla stabilite kaygısı olmadığı için eşite yakın dağılım daha düzgün virajlar çıkartmayı sağlıyor.
Aks mesafesi açısından Civicler 2700mm.lik aks aralığı ile zaten uzun yol aracı olduğunu belli ettiriyor :)
 
Geri
Üst