Bu konuda insanları neden zan altında bırakıyorsunuz ve korkutuyorsunuz?
Yapılan işlem belli, serviste kaydı var, Alan insan bunu araştırıp servis kayitlarindan gayette güzel öğrenebilir, gizlenen bir durum yok ortada.
Öyle bir belgeye gerek olduğunu düşünmüyorum.
Sizinle tartışma niyetinde değilim ancak art niyet kokusu alıyorum, insanlari korkutup sizin aracılığınızla ile değer kaybı davası açsın diye yönlendirme yaptiginizi düşünüyorum,
Peşinen söyleyin şahsi düşüncemdir
Buyrun size Yargıtay kararları:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2016 yılında verdiği bir kararında şu ifadeler kullanılmıştır:
"Somut olaya gelince; davaya konu aracın 23.12.2007 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde hurda haline geldiği ve sonrasında onarıldığı, Ahmet'in aracı 06.11.2008 tarihli araç satım sözleşmesiyle Ceyhun'dan satın aldığı ve 24.05.2010 tarihli araç satım sözleşmesiyle Mehmet'e sattığı uyuşmazlık konusu değildir.
İspat yükü üzerinde olan Ahmet, satış öncesi aracın ayıplı olduğu konusunda Mehmet'i bilgilendirdiğini veya Mehmet'in bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Kaldı ki lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumlu olur."
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2017 yılında verdiği bir karar:
Davacı, davalılardan ...'den noterde yapılan satış sözleşmesi ile 18.09.2012 tarihinde 2. el bir araç satın aldığını, aracın kendisine 137.839 km olarak satıldığını ancak satın aldıktan bir süre sonra aracın 2008 yılında 205.223 km de iken işlem gördüğünün ortaya çıktığını, aracın kilometresi ile oynandığını ve bu hususta kandırıldığını ve ayrıca araçta başka ayıpların da ortaya çıktığını beyanla ödenen bedelin faizi ile tahsili veya 2.500,00 TL değer kaybı ile birlikte arızalar nedeniyle yapılacak masraflar için de 7.179,53 TL'nin davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
1-Davacı, davalı ... ile noterde yapılan satış sözleşmesi ile davalıdan 2.el bir araç satın aldığını ancak aracı satın aldıktan sonra aracın satıştan önce kilometresi ile oynandığını ve araçta farklı ayıpların da mevcut olduğunu öğrendiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacı, satışa konu aracın hukuki ayıplı olduğu iddiasındadır.
Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Davacı, dava konusu aracı satış sözleşmesine göre davalı ...' den satın almıştır. Zira davalı ...' de aracı davacıya sattığını kabul etmekte ancak kendisinin de ayıptan haberdar olmadığını savunmaktadır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları davalı ...' den isteyebilir