Güzel kardeşim ya anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun ama bu adamlar ticaret yapıyorlar ve bu işi hayır için yapmıyorlar. Sen nasıl işini gücünü hayır için yapmıyorsan bu durum onlar için de geçerli. Senin aracını iyilik olsun diye alıp satmıyorlar. Bu işten para kazanmak için yapıyorlar. Günün sonunda onlarca(belki yüzlerce) çalışanın maaşını ödüyorlar, milyonlarca lira pazarlama bütçesine ayırıyorlar.
Marketlerin, giyim markalarının vs. yaptıkları kampanyadan bir farkı yok. Ya da pazarcının pazarda "gel gel salatalık x liraaa" demesinden bir farkı yok.
Araçlarımı şimdiye kadar hep kendim ilana koyup sattım. Bu vb. firmalara araç vermedim. Galeriye de araç vermedim. O yüzden aracını kendin satmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Yüzlerce mesaj, onlarca telefon konuşması, bir sürü kişinin gelip görmek istemesi, bir test sürüşüne çıkmak istemesi, iş ciddileşirse expertiz istekleri vb. Bunlara ayıracak vaktin varsa git aracını kendin sat. %100 ihtimalle daha yükseğe satacaksın. Ama bunun için hem vakit harcayacaksın hem de bekleyeceksin. Senin bileceğin iş.
Bu işin tuzu kuru olmakla alakası yok. Vakit de en az nakit kadar değerlidir bu hayatta. Hatta daha değerlidir. Arabanı değiştirmeyi planlarsın. Satmaya çalıştığın sürede alacağın aracı kaçırırsın. 20-30 bin fazla alacağım derken bizim gibi enflasyonist ülkede yeni gelen araç 100 bin lira zamlanır. Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olursun. Tek bir doğru yok. O anki şartlar neyi gerektiriyorsa onu yaparsın.
Yazdığın hemen hemen tüm konularda bunu yapıyorsun. İnsanları itham etme klavye başında.