Müstehak kardeşim. Fiyatlara itiraz ediyoruz sağda solda. Millet normal olduğunu savunuyo. Kimse çıkıp da hesap sormuyor. Dolar 20 lira olunca bu araba 1 milyon lira da olur. O zaman da dolar 20 lira oldu normal derler.
Diğer söyledikleriniz hakkında bir şey söylemek istemiyorum ama en son söylediğiniz: "isteyen satar isteyen satmaz" ifadesi kanunen suç. Stokculuk yapıp piyasayı yükseltmek oluyor. Kanun ülkesi olsaydık böyle davrananlara ciddi cezalar gelirdi.öncelikle karışıklıkları giderelim. çip krizi gerçekten var. ama bu durum üretim kapasitelerini yarı yarıya düşürmedi. honda zaten liste fiyatından doğru düzgün inmezdi, bilen bilir. ayrıca biraz da matematik yapalım. 2 önceki kasa (sanırım fb7 oluyor adı) yılda 12-13 bin adet satardı. fc5 ile yılda 20-22 bandına kadar yükseldi, çünkü ülkemizde baya beğenildi. şimdi 22bini 12ye bölünce zaten 1800 ediyor. yani honda türkiye nin beyanıyla, "kendi rekorlarını kırdıkları bir modele kıyasla, çip krizi varken hedef ayda 1600" yani sadece %10 daha az satabilmek.
şimdi de gelelim gerçeklere. 5 yıldır fc5 executive kullanıyorum. herkesin deneyimi farklıdır ama ben kendi başıma geleni söyleyeyim. yenilesem mi diye lansman günü öğleden sonra 2 tane bayiyi arayıp yeni civic sordum. lansmanda sabahtan hepsinin satıldığını, ocak-şubat gibi için sıraya yazalım dediler. aradan tam 6 gün geçti, cuma günü aynı bayileri tekrar aradım (çünkü ikinci el piyasası uçmaya başlamıştı) yine aynı cevabı aldım. döviz iyice uçup fiyat 540bin olduktan sonra dedim ki, "gözümü karartıp bunu alayım bir şekilde, olmadı kendi arabamı 1 saat içinde para veren sitelere satarım". ama buradaki tek koşulum 1-2 ay sonra gelecek araba için fiyatın sabitlenebilmesiydi. aynı bayileri aradığımda aldığım cevap şu oldu (tarih 30 kasım): haftaya teslim edebiliriz, renk tercihinizi iletin bir de takas için aracınızı inceleyelim"
demem o ki araç var arkadaşlar. çoğu markada var, merak etmeyin. en masumane ifadeyle, sana bana matrahı 180bin tl olan aracı 205e satarsa (25bin kar), 1 ay sonra gelecek aynı aracı artan döviz kurundan dolayı 230a mal edip 260a satmaya çalışacak. bu durumda da şöyle diyorlar: "ben bunu 205e satıp 230a tekrar alıcam. ne gerek var satmıyım, çünkü elimde yine aynı araba olacak yenisi daha pahalıya mal edicem karım da gidecek." bu otomobil piyasasına özgü bir durum değil. çok ani artan döviz kuru nedeniyle piyasada ithalat yapan çoğu firma aynı şekilde çalışıyor. elindeki malı satıp üstüne para koyup yenisini almanın mantığı yok çünkü.
lafı çok uzattım farkındayım. özet geçeyim. araçlar geldi, isteyen satar istemeyen satmaz. isteyen galerilere peşkeş çeker elindeki araçları (neden diye sormayın, orda da faturalarda inanılmaz olaylar dönüyor). bu iş nasıl düzelir? şahsi fikrim önce dövizdeki oynaklığın azalması gerek. sonrasında vatandaşlarımızın karaborsacı galerilerden araç almaması gerek. ama en önemlisi de devletin al-sat çıları azaltacak düzenleme yapması gerek. hiçbir serbest piyasa tamamen kontrolsüz bırakılamaz sonuçta...
öncelikle karışıklıkları giderelim. çip krizi gerçekten var. ama bu durum üretim kapasitelerini yarı yarıya düşürmedi. honda zaten liste fiyatından doğru düzgün inmezdi, bilen bilir. ayrıca biraz da matematik yapalım. 2 önceki kasa (sanırım fb7 oluyor adı) yılda 12-13 bin adet satardı. fc5 ile yılda 20-22 bandına kadar yükseldi, çünkü ülkemizde baya beğenildi. şimdi 22bini 12ye bölünce zaten 1800 ediyor. yani honda türkiye nin beyanıyla, "kendi rekorlarını kırdıkları bir modele kıyasla, çip krizi varken hedef ayda 1600" yani sadece %10 daha az satabilmek.
şimdi de gelelim gerçeklere. 5 yıldır fc5 executive kullanıyorum. herkesin deneyimi farklıdır ama ben kendi başıma geleni söyleyeyim. yenilesem mi diye lansman günü öğleden sonra 2 tane bayiyi arayıp yeni civic sordum. lansmanda sabahtan hepsinin satıldığını, ocak-şubat gibi için sıraya yazalım dediler. aradan tam 6 gün geçti, cuma günü aynı bayileri tekrar aradım (çünkü ikinci el piyasası uçmaya başlamıştı) yine aynı cevabı aldım. döviz iyice uçup fiyat 540bin olduktan sonra dedim ki, "gözümü karartıp bunu alayım bir şekilde, olmadı kendi arabamı 1 saat içinde para veren sitelere satarım". ama buradaki tek koşulum 1-2 ay sonra gelecek araba için fiyatın sabitlenebilmesiydi. aynı bayileri aradığımda aldığım cevap şu oldu (tarih 30 kasım): haftaya teslim edebiliriz, renk tercihinizi iletin bir de takas için aracınızı inceleyelim"
demem o ki araç var arkadaşlar. çoğu markada var, merak etmeyin. en masumane ifadeyle, sana bana matrahı 180bin tl olan aracı 205e satarsa (25bin kar), 1 ay sonra gelecek aynı aracı artan döviz kurundan dolayı 230a mal edip 260a satmaya çalışacak. bu durumda da şöyle diyorlar: "ben bunu 205e satıp 230a tekrar alıcam. ne gerek var satmıyım, çünkü elimde yine aynı araba olacak yenisi daha pahalıya mal edicem karım da gidecek." bu otomobil piyasasına özgü bir durum değil. çok ani artan döviz kuru nedeniyle piyasada ithalat yapan çoğu firma aynı şekilde çalışıyor. elindeki malı satıp üstüne para koyup yenisini almanın mantığı yok çünkü.
lafı çok uzattım farkındayım. özet geçeyim. araçlar geldi, isteyen satar istemeyen satmaz. isteyen galerilere peşkeş çeker elindeki araçları (neden diye sormayın, orda da faturalarda inanılmaz olaylar dönüyor). bu iş nasıl düzelir? şahsi fikrim önce dövizdeki oynaklığın azalması gerek. sonrasında vatandaşlarımızın karaborsacı galerilerden araç almaması gerek. ama en önemlisi de devletin al-sat çıları azaltacak düzenleme yapması gerek. hiçbir serbest piyasa tamamen kontrolsüz bırakılamaz sonuçta...
suç değildir, serbest piyasa tercihidir. çünkü döviz cinsinden maliyetli tedarik yapıyorsanız her zaman kur riskiniz vardır. doların 8'den 13'e çıkmasının tersine aynı hızda 3 liraya indiğini düşünelim. normal olarak satış fiyatının tl cinsinden sürekli düşürmesi ve hep zarar etmesi anlamına gelir. bu durumda zarar etmektense satmama kararı yine stokçuluk oluyor, sizin tabirinizle.Diğer söyledikleriniz hakkında bir şey söylemek istemiyorum ama en son söylediğiniz: "isteyen satar isteyen satmaz" ifadesi kanunen suç. Stokculuk yapıp piyasayı yükseltmek oluyor. Kanun ülkesi olsaydık böyle davrananlara ciddi cezalar gelirdi
hayırlısı olsun15 gün önce yeni kasa exe+ için 715 bin yazan araca bilerek takas teklif ettim. Vavacars 400 bin veriyordu ve galerici benim aracımı 350 bin sayıp üstüne 365 bin istedi. Birebir aynı aractan ilan numarası atıp abi bu araç 180 bin fark istedi sizin araçla birebir aynı siz neden 365 bin istediniz. Avrupa'dan geldiğimi ve piyasayı bilmediğimi söylemiştim. Bu arada 365 istediği zaman 350 olur mu demiştim, gelin anlaşılır demişti çok fark kalmamış. Dedim abi eğer piyasayı bilen arkadaşlar beni uyarmasa ben alacaktım yaptığınız doğru mu diye. Bir kıvırmaya başladı inanmazsınız. Aracı lansman rengiymis, aksesuar varmış. Dedim 185 binlik mi aksesuar var, en son dedim Allah sonumuzu hayır etsin inşallah, o da amin dedi
15 gün önce yeni kasa exe+ için 715 bin yazan araca bilerek takas teklif ettim. Vavacars 400 bin veriyordu ve galerici benim aracımı 350 bin sayıp üstüne 365 bin istedi. Birebir aynı aractan ilan numarası atıp abi bu araç 180 bin fark istedi sizin araçla birebir aynı siz neden 365 bin istediniz. Avrupa'dan geldiğimi ve piyasayı bilmediğimi söylemiştim. Bu arada 365 istediği zaman 350 olur mu demiştim, gelin anlaşılır demişti çok fark kalmamış. Dedim abi eğer piyasayı bilen arkadaşlar beni uyarmasa ben alacaktım yaptığınız doğru mu diye. Bir kıvırmaya başladı inanmazsınız. Aracı lansman rengiymis, aksesuar varmış. Dedim 185 binlik mi aksesuar var, en son dedim Allah sonumuzu hayır etsin inşallah, o da amin dedi